17 Ekim 2012 Çarşamba

Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robsonn inci dişli zenci kardeşim...

Betuşkam dün yazdığım yazılardan dolayı beni biraz hırpaladı, yok okşan daha iyi yazıyordu, sen bizim anlayacağımız bir dilden dem vuruyorsun, yok bunu başkaları da okuyormuş, daha seviyeli bir dil kullanmam gerekiyormuş, yengeniz dün beni tükkanın içinde bir sol kroşe bir sağ kroşe savurdu durdu, e dedim ben böyle kendimi ifade ediyorum dedikçe bir sağ kroşe daha çaktı felan, bu benim tarafımda olan son gelişmeler, tükkanımıza gelince dün sıcağında etkisiyle Kadıköy semalarında nüfus anlamında bir çoğalma olduğunu belirtmem gerekiyor. Ancak bu durum işlerimize yansıdı mı? ee ama siz de pek meraklısınız efenimm. Sadece şunu ifade edeyim dün Kadıköy INGBANK rıhtım şubesinin ATMsinde ( adres veriyorum şştt hadi koşun Arsen Lüpenler ) şöyle bir ibare ile karşılaştım " sayın müşterimiz yatırmış olduğunuz 200 TL lik banknotların banka ATM mizin günlük limiti olan 1500 sayısını aştığından şu an hizmet veremiyoruz". Ne yapalım ekmek davasında tam gaz ilerlemece...                                                                                                                    

 Bu üstteki fotoğraf kapana kapılmış müşteri profillerinden biri, farkettiyseniz elini çekmek için hayli bir çaba içinde, ancak her müşteri içeri girdiğinde özellikle cam rafa yaklaştıklarında manyetik prolected server devreye girerek naturel bir çekim alanı oluşturuyor, farkettiyseniz müşterinin kolu kızarmış  e o kadar yan etki olacak efenim o kadar yatırım yapıp manyetik alan oluşturduk. ( Ben bile korktum cümlelerden )


 

Bu fotoğrafı pek sevdim, betuşka ve atike, Hado barın yansıyan ışıkları, gece havası oluşmuş sanki ama gündüz vakti, yanan spot lambaları farkettiniz değil mi, bütün Kadıköyün elektriğini vakumluyor gibiyiz...

Hiç yorum yok: