24 Ekim 2012 Çarşamba

AŞİNA YÜZLER OPERASI & KADER MATBAASI

aşina yüzler yolu oluyor ki civcivli bir noktadayız,hem bir sürü beşeriyat bir o kadar da tanıdık yüzlere denk düşüyoruz, geçenlerde sülüman geçti mesela ( halit ergenç ) "bu muymuş ulan" diye tribe girdik, o heybetten eser yok hem kısa hem de göbekli, "televizyon iri gösteriyor abi" gibi diye de bir geyiğe girmedik değil, girdik. hatta ön tezgahın favori sakinleri var diyebilirim, gelip çayımızı içen, muhabbetleri ve destekleri ile bizi umutlandıran, neşelendiren arkadaşlar, canlar... bu sabah Timur diye bir ufaklıkla tanıştık, 7 yaşındaymış, sevimlik abidesi, sarı saçlar , çok güzel bir yüz, Viyana'da fransız okulunda okuyormuş, bu yaşta kerata 3 dile hakimmiş meğer, cipsini bizim basamakta oturarak yiyen bir tip, kim bilir onun 3 dil bildiğini, al da koynunda sakla onu ya, süperr...

üniversiteden hukuk hocam Ayhan Önder ile karşılaştım bu sabah, dükkanın önünden geçiyordu, durdurdum, " hocam siz beni tanımazsınız ama ben sizin öğrencinizim " dedim, " Muğla'dan" deyiverince " yahu sen daha yeni mezun olmuş gibi duruyorsun halbuki ben 2000 yılında bıraktım üniversiteyi" dedi hoca, ben de " hocam ben de 2000 mezunuyum" deyince anladı durumu, öğrencisi olduğumu... bu Ayhan hoca ile ilgili türlü söylentiler olurdu okula ilk girdiğimiz zamanlarda, yok sıfırcı hocadır, asla geçemezsin onun dersinden, hatta dersi alttan alan o kadar çok öğrenci varmış da Muğla da spor salonunda sınav yaparmış felan, ama hikaye öyle dönmedi, bizim üniversitede çan eğrisi sistemi vardı ve ben öğrencilik hayatımda ilk defa bir dersten yüz üzerinden yirmi sınav notu ile geçtim... Yaşlanmış hoca, biz de yaşlanıyoruz haliyle, ömrümüz nasıl yol alacak, gümüş kaderimiz mi olacak, bakacağız...

Hiç yorum yok: