28 Aralık 2017 Perşembe

Doğum günleri üzerine saptamalar saptamamalar sapıtmalar, donau içmeler dostluk hattı...


Sabah 5.03 te kalktım. Bi debelendim yatağın içinde. Üzerime bir hırka geçirip, dışarı çıkayım diye niyetlenmişken, karıcım "ıııhh" dedi. "Evde iç sigaranı dışarısı soğuk"dedi. Doğum günümde ilk güzel cümleyi duyup, salona geçtim. Ohhh püfür püfür... Bizim mahalle yani Aziz Mahmut Hüdayi  Mahallesi sabahları inşaat çalışmaları haricinde pek sessiz olur, bu sessizlik içinde dalıp giderim çoğu zaman. Kahvemi yudumlayıp, gelen geçene mal mal bakarım. Bir kadın her sabah sevimli bir halle el sallar bana, ben de ona sallıyorum ne yapimm sallamayayım mı... Öyle durduğum yerde 41 yıllık ömrümün olmasa da birçok kısmını hatırlayıp ahlanıp gülerken, dedim ben bi doğum günü yazısı şeyettireyim. Ki başladım bile... 41 kere maaşallah...

Kendimi önemsiyorsam namerdim :)

Annem ile babamın imalat sürecinde katkılarını göz ardı etmeyip onlara sonsuz teşekkürlerimi borç bilirim. Ki bugün aklıma geldi acaba yapım aşamasında birbirlerini seviyorlar mıydı, güzel bir gün müydü, yağmur mu yağıyordu, televizyon açık mıydı, alt komşu sopanın ucuyla tavanı dürtükledi mi felan... Annecime sorsam ne biliyim oğlum der, haklı olarak... Babam da la git başımdan diyebilir.

Çoğunuzun bildiği üzere Almanya Ulm doğumluyum evvelallah...29 Aralık 1976.. Ünlü şair Rainer Maria Rilke ölmüş, tam 50 yıl sonra ben doğmuşum. Bir de hemşehrim Albert Einstein'ı unutmayalım. Aynı kentte doğmuşuz, ki aynı kentte doğmanın bana hiç faydası olmadı. Olduysa da haberim olmadı. Bavyeralıyız evvelallah. Bu Bavyeralılık hikayemin bir yanılgı olduğunu seneler sonra anladım. Donau nehri (Bildiğin Tuna ) Ulm kentini ikiye bölüyor. Bir kısmı Bavyera, bir kısmı da Baden-Württemberg eyaletine bağlı. Ben Baden kısmında doğmuşum. Dolayısıyla yıllardır evvelallah Bavyera'lıyım cümlesi oldu sana evvelallah Baden-Württemberg'liyiz... Baden'e laf söyletmem, uzaktan da olsa severim... Söyleyene pis bakış atarım...
Babam bizi turkei a bırakınca bizim Alaman style yalan oldu. Alamancı olduk. Böylelikle o sinir bozucu tüylü şapkalardan dankelerden şayzelerden aşloklardan oluşan kaba Almancadan kurtulduk. Sehr schöönn...
Sonra okuduk ettik, evlendik, ilaççı olduk, kitapçı olduk... Gümüşçülük kanimıza girdi... Esnaf olduk, ağladık...  Sevdiklerimiz oldu, yitirdiklerimiz, bir güzel donau nehri gibi hayat aktı...

Şimdi doğum günü mesaji atacaklara şükran duygularimı iletiyim. Yazmayanlarin allah belasinı versin :) yazmaktan son anda vazgeçenlerden hiç bahsetmiim. Yazmayı unutanları affedeyim... felan filan...
Doğum günüm kutlu olsun...
Kendimi onemsiyorsam namerdim :)



Hiç yorum yok: