28 Aralık 2012 Cuma

ÇAYCI HÜSEYİN

"Tamam abi, sağol abi, teşekkür ederim abi, iyi günler abi, hayırlı işler abi ." Çaycımız Hüseyin abinin repliğini duydunuz. Bu ay telefon faturasını görünce bir dudak uçuğu hikayesi oluştu ister istemez, nereye bağlayacağım, Hüseyin abiye hergün bir iki kez telefon açıyorum, her defasında malum repliği tekrar ediyor, telefon faturama katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. "Tamam abi, sağol abi, teşekkür ederim abi, iyi günler abi, hayırlı işler abi! " " Hüseyin abi bize iki çay !" "Tamam abi, sağol abi, teşekkür ederim abi, iyi günler abi, hayırlı işler abi! ". Ben de ilk zamanlardaki efendi tavrımı   kestirmeye doğru evrilttim. " Hüseyin bey 925 Gümüşe üç çay gönderebilir misiniz lütfen?" cümlesinden, " Abi iki çay !" cümlesine doğru. Çayı da çay olsa, hakikaten berbat çay yapıyor, suyundan mıdır, çayından mıdır bilemem ama sevimli bir adam, göbek deliğinin neredeyse ortasına kadar varan pantolonu dolayısıyla çorabının tamamını görebiliyoruz, bu ara bıyık bıraktı, içimizde bir ümit "Bir gün mutlaka güzel bir çay yapar. " diyerek çay siparişi vermeye devam.

9 Aralık 2012 Pazar

Keramettin ve Selahattin Kardeşler Gümüşçüsü...

E orijinal isimlerimiz böyle ne yapalım, ben "Kerem'le , kardeşim de "Selo" ile yırtıvermiş, bilen bilir bizim hikayeyi, annem beni doğurmadan önce dayım hastaneye telefon açıp anneme "kardeşim bir oğlun olacak dün akşam rüyamda gördüm, ismini de Keramettin koyacaksın"demiş, e büyük ağabey öyle karşı gelmeler felan nerdeee, annem ile babam el pençe divan durup rıza göstermişler, Selo'nun hikayesi de aynı yine telefon, yine el pençe divan, yıllarca peşimizi bırakmayan bir gölgeye sahip olduk böylelikle... Aşağıdaki fotoğraflar bu gölgenin psikiyatrik olarak bize yansımalarını içerir.Bilgilerinize...

Dükkanımızda iş olmayınca bugün havayı aldık pozları, Selonun pozunu anlayamadım, sanırım dişinin arasına birşey kaçtı...

Bu saat günün her saatinde niye hep 12 den vuruyor u anlamaya çalışma semptomları, Didemciğim saati sanırım bir tamire götüreceğiz...


Boş duranı Allah sevmez koşalım duralım sağa sola savrulalım...


Bu gözleri anahtar deliği mi zannettin, neler gördü neler bakışı ile, bildiğin bu binayı da amma kısa sürede bitirdi adamlar haa, acaba kaç kilo demir, kaç çimento gitmiştir hesaplama bakışı...


İşler böyle devam ederse çıldırır mıyız bakışı ile, temizlikçi kadın camdan düştü ya laa bakışı...


Magazincilere yakalandık madara olduk bakışı ile, Aynştaynın izafiyet teorisini çözünce düştüğü durum...


Az önce tükkana giren velinimeti gördün mü Selo bakışı ile, yok laa ben karşı dairede ki arkadaşı rontluyordum bakışı...

8 Aralık 2012 Cumartesi

Bir Büyüğe Danışmalı

E tabi bir büyüğe danışılmalı, Kadıköyde bugün Rakı haftası dolayısıyla her tarafta eğlence var, herkes eğlence havasında ve herkes "büyüğe" danışıyor, başvuruyor. Biraz önce darbukalı, klarnetli bir ekip geçti " bizim maalle aşağıki maalle, bizim maalle yukarıki maalle " şarkısını icra ederek, oynamayı seviyoruz, el çırpmayı, göbek atmayı, bir kıpır kıpır halimiz var, en ağır abilerin bile hassas noktaları var, az evvel üç tane ağır abi dükkanın önünde kös kös takılıyorlardı, ekip geçmeye başlayınca hafif hafif kalçalardan yukarı doğru sallanmaya başladılar, e delikanlılık klarnete kadar...

5 Aralık 2012 Çarşamba

Euro

Ben Alamancı çocuğuyum, Hans diye arkadaşım vardı Bavyerada , Tanya vardı, bir de mark vardı en önemli kısım. Avrupa Birliği geçiş sürecinden sonra ülke paraları birer birer sahneden çekildiler, hepimiz euroya kanalize olduk. Gerçi babam marklı dönemde geldi türkiyeye, hala bazen ağzından kaçırır "kaç mark acaba" felan... Babam gurbetçi kişiliği ile örüntülü olarak Noel Baba kıvamında bir adamdı, sürekli hediyeler alırdı her gelişinde, ayakkabılar, oyuncaklar, bir de anneme mektup atttığında araya mark sıkıştırırdı. Bir kez ben babama mektup yazıp "Metallica konserine gideceğim" diyerekten ben de istemiştim o işe yarayan şeylerden. Babam da karne ödülü olarak bana 20 mark yollamıştı hem konser parası çıkmıştı hem de kot almıştım anımsıyorum. Sonra eurolandık dediğim gibi, konuyu nereye bağlayacağım, cebimde 5 euro var. Eee olabilir tabi diyeceksiniz, yalnız bizim tükkan yeni olduğundan nedendir bilinmez bazı arkadaşlar siftah parası niyetine euro verdiler hayli. Bunun üzerine bir düşünmek lazım diyerek, örneklerden yol aldım, böyle açılışlarda oluyor bu tip hikayeler daha matah oluyor sanki, bir de bizim düğünlerde dolar fırlatma hikayesi vardır, iki eli şaplatarak ve gerilerek olur. " beni hafife almayın dolarları euroları böyle sallarım" der gibidir. Arkadaşlar sağolsunlar incelik yapıyorlar orası ayrıı, şşşttt... Ama yine de septik ruh sayrıları ne yaparsın... Esnafın 5 eurosu olmuş tutmuş böyle abuk yazı yazmış...

4 Aralık 2012 Salı

Mahalli sanatçımız Keramettin Dokuzyirmibeş

Malum kış geldi, bilekliklerimizi poşetledik, çelik küpeler, süryani nazarlıklar öksüz kaldı dışarı tezgahta, ne yüzlerine bakan var ne gelip geçen, esnaf ağladı bee... Günü nasıl değerlendirelim diye düşünürken, kendime kasket alayım dedim, hatunlara da yün çorap, diğer esnafa dair bir katkımız olsun dedik en azından... Bu kasketle yılın mahalli sanatçısı ödülünü kendime verdim gitti bile...



E bu mahalli sanatçı gazıyla türkü çığırmaya da başladık " Ahu gözlerini sevdiğim dilberrr, sana bir sözüm var diyemiyorummmm , bir ben miyim deliyim gezerimmm, sırrımı ellere diyemiyorumm", çok içli çocuk haa, yaman söylüyorr...

Bu saz oraya nasıl geldi derseniz, dün yurtiçi kargoyla şeettirmişler, benimle ilgisi yok, kardeşimin... Gümüş konseptine de pek uydu ama :) İdare edelim arkadaşlar şştt...

ABANT&MUDURNU 1



Şimdi bu fotoğraflara bakıp bizim parayı bulduğumuzu o abant senin bu mudurnu benim deyip dolandığımızı düşünebilirsiniz ancak yengeniz yaklaşık 2,5 aydır non-stop çalıştığından bir isyankar havalarına girdi " ne güzel rahatımız yerindeydi, akşam evimize gidip takılıyorduk, sinemaya gidiyorduk, hafta sonu beyoğluna çıkıyorduk" felan... Bir harddisce reset attıralım diyerek soluğu Abantta aldık, yukarıda yengenizin resetlenmiş hali var, ağzı yanaklarına vardığına göre reset işe yaradı demektir.



Ee sadece reset kadınlara değil bize de gerek, biz de nasiplenelim dedik ancak ağız seviyemiz yengenizinki
kadar kulak hizasına gelmediğinden bizim yıpranma payımız daha düşük demek ki...Yıkılmadım ayaktayım hesabı bir poz olmuş, ölmedik kardeşimm...

3 Aralık 2012 Pazartesi

Azimli Müşteri Profili

Teknoloji özürlü biri olarak fotoğrafta gördüğünüz arkadaşlardan özür diliyorum ki kendilerine blogumuzda yer vereceğiz diye söz vermişiz ( gerçi ilk sözü ben vermedim ) , aradan hayli zaman geçince dükkana uğradı bu arkadaşlar, isimlerini verdiler, tekrar fotoğraf çektirdiler. Fotoğrafı ben çektim blackberry ile ancak bir türlü bilgisayara aktaramadım :((  Neyse ki Sir Ali Nayim var, hızır aleyhisselam kıvamında biri, elinden ne iş gelir abi sorusunun her iş yaparım abii cevabını verip yerine getirebilecek zat ı muhterem, aktarmış fotoları... Geç oldu ama iyi oldu... Bi ara blackberryden çektiklerimi aktarabilirsem ne ala ... Selamlar saygılar tralalalar...

FİŞEK

Mahallenin ağır abisi Fişek... Böyle seksi pozlar verdiğine bakıp yanılmayın çünkü kendisi hakikaten ağır abidir. Böyle karakterli kedi bulmak kolay değildir, ağır yürür, ağır bakar, gözleri bir insanın ifadesi gibi çok manalı olabilir. Betülümün gizli aşkıdır, sürekli onu dükkanın içine sokmak için şaklabanlıklar yapar, uğraşır, kafasıyla oynar, kendini sevdirmez, bu dünya ile işi yoktur, ermiş bir kişiliktir. E Betüşüm bu hayvanatla sürekli oynaşmak isteyince geçenlerde sağlam patisini geçirdi, kuduz aşısı havalarına girdik, yarın 3. aşıyı olacak betüşüm , eğer fişek yaşıyorsa 4. ve 5. aşıyı  olmayacak ki domuz gibi kerata, biraz önce ona yedirmeye çalıştığımız peynirlere şöyle göz ucuyla bakıp reddetti ve dükkanı terk etti. Olan karıcığıma oldu, üç tur aşı...