19 Haziran 2016 Pazar
Her ev için lazım abiler...
Malumunuz havalar pek cehennemi bir tat ile seyrediyor. Bu sıcaklarda yaşlılar pek dışarı çıkmasa iyi olur. Ama kar kış, yağmur çamur, yaz demeden çalışmak zorunda olan yaşlılar da var maalesef. Bunlardan biri Kadıköy'ün aşina yüzler operasının üyelerinden . Ben kendisine kısaca Heila diyorum. İlk seslenişte Bir yunan tanrıçasını andırsa da abinin pek tanrısal bir görüntüsü olduğunu söyleyemem. 60'lı yaşlarda göbekli, pantolonunu göbeğine kadar çekip, içine de gömleğini tıkıştıran abilerden... Çalışmak zorunda. Ama abinin ilginç bir özelliği var. Pazarlama taktiği olarak her sattığı ürünü tanıtırken " Her ev için lazım abiler " diye bağırıyor. Ürün ne olursa olsun çakmak olsun, iğne iplik takımı olsun farketmiyor. Arada ilginç şeyler satınca komik oluyor ister istemez. Geçenlerde ok ve yay satıyordu. Her eve lazım abiler deyince ister istemez bir gülümseme oldu ben de.Ok ve yay bizim evin vazgeçilmezlerinden olduğu için her hafta birer ikişer alıp karımın da kafasına elma koyup eğleniyoruz işte, ne yapacaksın. Bu abiden ne zaman birşey alacağım diye düşünürken geçen gün çakmak aldım aile boyu olanlarından. Karslı bi abi imiş, hoş sohbet, işinde gücünde bir abimiz. Çalışmaktan dolayı kendinle gurur duyuyor. Hayat...
10 Haziran 2016 Cuma
Kitaplarım varrrr...
Sokağımız yaz gelince neşeleniyor. Adı üstüne Güneşli Bahçe... Pek güneşli günler rastgelmesede bu aralar, arada bir renkler beliriveriyor. Bu aralar ayaklarında sağlık problemi olan bir arkadaş dadandı sokağa. Koltuk değneği ile bir poşet dolusu kitabı satmaya çalışıyor. E hani türlü satıcı gördük, ok satanından, bıçak satanına, çakmaktan mendile v.s. Ama sokakta bağırarak kitap satana ilk kez rastlıyorum. Hem de kitapları sürekli değişiyor. "Kitaplarımm varrr, Yaşar Kemal varrr" diyor birgün, " Kemal Tahir varr, Yorgun Savaşçı varrr" diyor diğer birgün. Etraftaki Kurdish people garsonlar da dalga geçiyorlar akılları sıra, onlar da eşlik ediyorlar bağırtılara... Bizim satıcı arada bir sinirli olabiliyor. Yorulduğu zaman karşı barın sandalyelerine oturup " Kitaplarımm varrr, abi alsanıza bir tane siftah yapalım" diyebiliyor. Peşi sıra " abi alınn bee siftah yapalımm, ulann alsanıza lan bir kitap" da diyebiliyor. " Alın ulaan alın " da diyebiliyor. Sonra yine sakıinleşip o mazlum haline geri dönüveriyor. Her gün yazar adlarının yankılanabileceği bir sokakta çalışmak keyifli olsa gerek diye düşündüm... Arada görürseniz alıverin, korsan da değil, ikinci el mis gibi kitap... Hayat...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)